h1

Şehir magandaları serisi 1: Zidane

14 Temmuz, 2006

z,dBazı konular daha olur olmaz bayar. Olay kendi başına zaten ağır. Adam, Maradona’dan sonra bizim canlı gördüğümüz 2. en büyük yıldız. Futbolu dünya kupasıyla bırakıyor. Görülmemiş şey. 1.turda filan elenseler gayet feci bir son olacak yani (çok da mümkündü o rezil futbollarıyla). Sonra defanslarıyla finale kadar çıkıyorlar. Kazanırlarsa kupayı kaldırarak bitirecek kariyerini. Fantezi bir penaltıyla golünü de atıyor üstelik. 2.yi de kafayla atacakken Buffon kurtarıyor. Sonra kafayla başka türlü bir son yaratıyor. Buna daha ne denebilir ki? Hıncal’ın evine bir bağlantı, 1-2 yorum yeter.

Bu arada ben televizyon yorumculuğuna sıçramanın en kısa yolunu buldum: Hıncal’ın evinde uşaklık yapmaya başlayacağım (yalnız lütfen butler diye çağıralım). Nasılsa bir bağlantıda ben de yorumlarımı şeyederim. Sonra uşaklıktan gelen futbol yorumcusu diye iki ayda yıldız olmazsam neyim.

Neyse. Geçen hafta bir haber vardı, bir gazeteci park meselesinden tartıştığı bir adamın babası tarafından vuruluyor, ağır yaralı kurtuluyor. Kendisine pek meyletmemenin de etkisiyle aynı şekilde baktım ben Zidane meselesine. Diyorlar ki ‘adam onurunu korumuş kafasıyla’. Bir küfürle kimsenin onuru azalmayacağı gibi karşılığında kafa atarak da kimsenin onuru korunmaz. Şiddet şiddettir. Yapanın Zidane olması durumu daha romantik kılmıyor. Aynı şekilde onmilyonlarca silah taşıyıcımızdan trafikte her küfür yiyen çekip vursun karşısındakini.

Herkes Zidane’ın neden kafa attığını, yediği küfürü konuşuyor da kimse Materazzi’nin niye küfür ettiğinden bahsetmiyor. Sahneyi hatırlarsanız bir süre sürüyor diyalog. İki tarafın da anlattıklarına bakılırsa kornerde Materazzi Zidane’a hafifçe sarılıyor hep yapıldığı gibi. Pozisyon geçince Zidane dönüp “çok istiyorsan maçtan sonra formamı sana vereyim” diyor. Kendini beğenmişliğin, züppeliğin Allahı bir ifade. Aynı mantıkla bu söze de küfür normal.

Ayrıca, Zidane’ın annesinin Mater. ile ilgili yamyam dilekleri de çok korkunç. Ve üstelik Zidane ünlü bu vukuatlar konusunda. 98 kupasında da yerdeki bir Suudi futbolcunun ayağına basmıştı. [dreamsact, siparişin üzerine yazdım ama demek dolmuşum.]

19 yorum

  1. hocam sahiden feci dolmuşsun. ama sipariş vermekle ben de iyi yapmışım.. o kadar şey yazıldı lehte aleyhte, bu noktadan böyle sağlıklı bir bakış gelmemişti.. sezgilerim yanıltmadı beni..

    yine de olaya romantik bir taraftan bakmak daha mı sevimli geliyor, nedir.. hani kariyeri kafayla noktalamak.. ya da olayı yaratılmış bir mite kafa atmak olarak da yorumlamak mümkün altınsay gibi.. her şey bir yana sevdim ben zidane’ı. kafadan önce de sonra da.. -ki ilk kafası değil bu-

    hıncal’a hiç girmeyelim.. sen buradan yorumlamaya devam et birader, biz seni böyle seviyoruz.. 🙂 dediklerin doğru ama inan değmez hıncal’ın evinde çalışmaya.. bak hıncal deyince tüylerim (sakallarım dahil) dikleşti..


  2. haklısın aslında, diğer bakış ve adamın o anda herşeyi göze aldığını düşünmek çok daha sevimli. ayrıca adamın tevazu sahibi biri olarak yeni yıldızlardan çok ayrı bir yerde olduğunu da biliyorum. planlı mıdır bilmiyorum ama Zidane’ı öyle perukla ciklet tanıtırken veya kumsalda r.carlos’la top sektirirken görmedik.

    hıncal: diyorum ki istersen azar azar arsenikle içerden bitiririm işi. sonra katil uşak çıkar.


  3. biz yine de sevimli olan bakışı yeğleyelim derim. ta ki gelip bize de kafa atana kadar, bir reklam filmi ya da benzeri aracılığıyla..

    hıncal: bunu hiç düşünmemiştim. çok cazip bir teklif.. ama ucunda seni feda etmek var.. dünyayı kurtarmak adına her zaman büyük kahramanlıklar gerekiyor demek ki.. tercih senin..


  4. ııhh katılmıyorum .. belki geri kafalıyım .. belki yanlış düşünüyorum .. ama ben şunun derim .. benim anneme ve kız kardeşime küfür eden bir insana kafa atmam .. onu oracıkta ezerim! özür dileyene kadar dayak atarım … ayrıca onmilyonlarca insan trafikte küfür ediyor haklısın .. ama bitane delikanlı yüzüne edebiliyor mu ? yüzüne edenler cezasız kalıyo mu ? mutlaka kavga çıkmıyo mu ?
    ve ayrıca kendini zidane nin yerine koysan kesinlikle duygusal yaklaşacağından eminim .. bende öyle yapardım diyeceksin ..
    neyse (: güzel blogunn beendim tebrik ederim ..


  5. bu konuda mansur forutan’ın çok güzel bir yazısı var.
    tam şurada
    http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=46284,,107

    konuyla çok alakasızım fakat durum budur gibi geldi bana.

    bir de; küfürle onur azalmaz evet fakat aleni hakaret karşında sessiz kalmak da onurdan olmasa bile başka birşeylerden eksiltir gibi geliyor bana.


  6. Bahsettiğin şey erkeklik gibi birşey sanırım ahh. Bana bunlar kurtulmamız gereken mağara adamı kodları gibi geliyor açıkçası. Dışarıda her tür insan var. Gerekli koşullar oluştuğunda birinden okkalı bir küfür yemek gayet olası (her maçta onlarcası görüldüğü gibi).

    Bu durumda dayak mı atmalı karşı tarafa blacklebron’un dediği gibi? Ya çok kişilerse, ya senden güçlülerse, ya trafikteyseniz, basıp giderlerse… en iyisi çekip vurmalı.

    Ben ne yapardım bilemiyorum ama duymazdan gelmek gerek diye düşünüyorum. Küfür edenin amacı zaten incitmek. Açıkçası ben arabada çiçek bulundurayım diyorum, küfredene vermek için. (ama önce bir araba çalmalı).


  7. araba çalma konusunda çırak olabilir miyim?.. hehhehehe : )


  8. açıkçası bu yıl staj için başvuran çok oldu. bir çırak star açayım diyorum.


  9. hayır erkeklikten bahsetmiyorum.
    trafikteki, maçtaki ortalığa küfür eden ve o küfüre karşılık almayacağından emin olup, bu güvenle kişisel tatminini sağlayan kişilerden de bahsetmiyorum.

    fakat aleni direkt yüzüne yüzüne gözünün içine bakılarak yapılan bir hakareti duymamazlıktan gelmek nasıl mümkün olur, olur mu bilemedim.

    kaldı ki bizi ilgilendirmese bile orada burada karşılaştığımız haksızlıklara sessiz kalmamamız gerektiği de yer etmiş beynimde.

    farkettim ki şiddeti savunur durumdayım,kodlar tüm bünyeme işlemiş ve ben kurtulmak da istemiyorum.

    bir de arabada çiçek bulundurmanı hiç tavsiye etmem bu bile bir maganda tacizine neden olabilir. inan bana.


  10. afedersiniz o zaman sevgili ahh. okumaya başlarken ‘mağara adamı kodları’ lafı kırıcı olmuş olabilir diye endişe ettiğimi farkettim. ilginçtir, herkesi kırabilirim de sizi değil. garip, evet çok garip.


  11. oyyy.. bir parça imtiyazım olur diye düşünmüştüm nedense.. : ) kendime başka iş bulayım bari..


  12. dreamsact, jüri üyeleri Mavi ve Yakup abi’ye rica ederim, geçirirler sizi İstanbul(?) elemelerinden. Ama yarı finalden sonrası size kalmış.


  13. materazzi kim mi?


  14. Materazzi kim? 2 dk. kadar dayanabildim videoya, feciymiş adam. Ama şimdi biz de Tayyip’in bir konuşmasında eleştirel birşeyler söylediği için salondan atan, sonra da sicili varmış o kızın diyenlerin durumuna düşmeyelim. Mater.’nin sicili durumu çok değiştirmiyor bence. Ve Zidane’ın 14 kırmızı kartından da daha kısa olsa da bir klip yapılabilirdi.


  15. yok kırılmadım.

    fakat buradaki yorumlarım renkli zemine denk gelmezse çok üzüleceğim.
    🙂


  16. haha, siz yorum yapın, sevgili ahh. beyaza denk gelirse ben üstten silerim ‘değersiz’ bir tanesini, yine renkli zemine düşer.


  17. http://zizu1912.blogspot.com/
    aynı konu üzerine bu adreste de bir yazı var..ama şimdiden söyleyim ters açıdan.


  18. okumuştum zizou abi. açı önemli değil, mühim olan kalpler birolsun.


  19. eyvallah saolasın:)..
    materaazi kim videosunu izledim;bizlere bu önemli bilgiyi bahşeden arkadasimiz
    pinhanarcat’a cok tesekkurler..



Simon Templar için bir cevap yazın Cevabı iptal et