h1

Tutku (ki bence mavi-beyaz)

24 Haziran, 2006

Argentina

Bir süredir endişeliyiz biz harbi futbolseverler. Çünkü Avrupa Şamp.’nı sadece defans yapan Yunanistan’ın kazandığını gördük. Sonra defansı öne çıkaran Chelsea örneği var. Bu kupada da birçok takım öyle defans yapar birçok maçta oyun tıkanır, iyiyle kötü birbirine karışır diye uykularımız kaçıyordu. Cidden.

Ama ilk tur sonunda en beğenilen iki takım, coşkuyla oynayan, varyasyonlarla hücum eden Almanya ve Arjantin. Almanlar ağır eleştirinin verdiği hırs ve seyircisiyle, Arjantin de futbol geleneklerinden, hatta yaşam tarzlarından gelen bir tutkuyla hücum ediyor. İkisi de defansını eksik bırakıyor hatta.

Sonuç temkinlilik yerine heyecan, sıkıntı yerine seyir zevki, mecburen Meksika dalgası yapan seyircilerler yerine coşan tribünler.

Bugün ikisi de tur atlarsa çeyrek finalde oynayacaklar. Final gibi maç, 86 ve 90 finallerinden sonra final öncesi final. Arjantin ilk göz ağrım, parmağımı kessem açık mavi-beyaz akar. Ama biri bana bu kupa öncesi Almanya’yı bu kadar beğeneceksin, Arjantin elenecekse onlar finale çıksın diyeceğimi söylese “lafunu bil de konüş Mavi, ben Çınar’ı seviyorum” derdim. Kafam karışırdı yani.

4 yorum

  1. chelsea evet, biraz defans vurgusu yapıyor ama defansif oynuyor demeye dilim varmıyor.. belki diziliş biraz yanıltıyordur bizi..

    yazının geri kalanına imzamı atıyorum (çınarlı kısım dahil)..

    bu akşam biraz zorlandılar beklendiği gibi ama maxi öyle bir fotoğraf çektirdi ki avzım çıktığı kadar goooolll! diye bağaramayınca farkettim sesimin neden kısıldığını. ikinci yarının başından beri pekerman’a bağırıyordum sok şu tevez’i oyuna, çıkar saviola’yı diye.. onunla başlamak anlaşılırdı da ikinci yarı devam etmek biraz tuhaf geldi..

    evet ikisinden biri alsın.. geçen turnuvanın günahını çıkarıyorlar.. oynuyorlar dikine dikine, endüstriyel futbol zevzekliğine inat defansı umursamadan, “gerçek şov kazanmaktır” rezilliğine inat tutkunun ne olduğunu göstererek..


  2. şenol güneş’in konfederasyon kupasında düşünüp vazgeçtiği, ersun yanal’ın önce düşünüp sonra korkup vazgeçtiği, fatih terim’in düşünür gibi yaptığını Klinsmann önce mecburiyetten ama aslında Klinsmann olduğundan kendi milli takımında uyguladı.

    Arjantin ve İspanya varken bu kupada gönlümüzde asla yer vereceğimi düşünmediğim Almanya artık benim için olumlu bir takım. Arjantin-Almanya çeyrek finali ise maalesef kahır maçı.


  3. Chelsea'ye kesin bir yorum bekliyordum. Bana da eksik geldi Chelsea'den bahsedişim. Sanırım hücum için savunma yapıyorlar diyebiliriz. Bildiğimiz güçlü kadrolu takımlar içinde en geriye yaslananı, savunma vurgulu olanı olması nedeniyle böyle damgalandı herhalde. Bazen heran gole yakın duruyorlar, bazense İngiliz milli takımından farksız geliyorlar bana.

    Pekerman 120'ye göre düşünüp geciktirdi herhalde değişiklikleri ama 1 gol yersin, uzatma filan olmaz. Bu kurt hoca tavırları patlamaya da çok elverişli. Ben de Tevez-Crespo'yu birarada görmek isterdim bir süre. Ama en çok Zanetti'nin yokluğu battı bana bu maçta.

    Ben de bağıramadım gole. Şaşkınlıktan sanırım.


  4. everland veya neverland, biz de birgün böyle futbol oynayabilsek keşke. önce bozmayı düşünmeden, ileride -oralarda bir yerde- bir adam bırakmadan, hep karşı sahada, yesek de napalım, iki atarız biz de şeklinde, kendimize güvenerek.

    Kahır maçı, biri eleneceği için sanırım. İkisinden sadece biri yarı finalist olacakken İtalya, Avustralya ve Isvicre/Ukrayna'nı elerse yarı finale çıkacak. Bir de ilk defa seyrettiğim bir kupada Brezilya iyi oynayan takımlar arasında sayılmıyor. Çok yazık.



Yorum bırakın