Flying Tomato / Havuç Kafa:
2006’nın abd’de en çok konuşulan 2-3 isminden biri havuç kafa Shaun White’tı. Snowboard’un da böyle çılgın, cool bir imajı var ya, hatta o zamanlar altlarına bol kotlar filan giyiyorlardı, tüm medya öyle gösteriyordu Shaun White’ı. Ben de öyle fazla şişirilmeye gelemem, pek ilgilenmemiştim. Zorlansa da altını almıştı White.
2010’da bu sefer iddialı ve medyatik 2 isim vardı: White ve iPod: İsviçreli Iouri Podladtchikov. Ama o Olimp.’ta S.White tam coşmuştu. Yarışmada 3 atlayış yapıyorsun, en iyi 2 derecen sayılıyor. En iyi atlayış da, en iyi 2. atlayış da onundu. iPod 4.lükte kalmıştı. 2014’te tam tersi oldu, 1-4’ü değiştiler. S.White elemede süper bir atlayış yapmıştı ama onu finalde yapamadı.
Neyse, S.White’ı bu yıl yine görünce şaşırdım. Bayağı eskide kalmış bir isimdi, 10+ yıl yapılacak bir spor da değil. Üstelik, Ekim’de antremanda kötü düşmüş, yoğun bakım, yüzüne 57 dikiş. Neyse, finalde son atlayışına kadar 2.ydi, ama son atlayışta süper bir puan ve ben orayı kaçırdım, kazanmış. Federer’in 20. şamp.luğundaki sevinci gibi, insan onun değerini 19’unda değil, 30’larında anlıyor. Bayağı gözyaşı döktü.
Ester ‘Yarışma Bitti, Pistin Işıklarını Kapattık’ Ledecka:
Slalomun müthiş bir spor olduğunu düşünüyorum. Yapması da öyledir kesin, ama izlemesi de yeter. Hem hız hem kapı dönüşlerindeki esneklik gerektiriyor; bir de kendine tam doğru rotayı belirlemek. Bir kapı için en doğru rota sonrakinde sorun çıkarabilir. Hızlı olmalısın, ama çizgini şaşıracak kadar değil.
Neyse, büyük yarışmalarda ilk 30 yarışır ve favoriler biter, sonra geriye tr, yun, bosna (Yugoslavya’dan iyi kayakçılar çıkardı aslında eskiden), Asya ülkeleri, şımarık prensler (Mex adına yarışan Alman kraliyetinden Hubertus), kemancılar (Vanessa Mae) filan kalır. Baştakiler 2 sn içinde sıralanırken sonra dereceler 7-8 sn farklara çıkar, öbürlerinden sonra seyredilmeyecek kadar yavaş gözükür. Kadınlar Super G/Süper Dev’de ilk 20 yarıştı, spiker iddialı sporcuları bitirdik dedi. Demek ilk 20 kurayla belirlenmiş, sonraki 10 da kendi arasında diye düşünüp kanal değiştirdim. Bir süre sonra döndüğümde 1. değişmişti. Herkes şaşkındı. Ledecka’nın kazandıktan sonraki görüntüleri zaten yeterince anlatıyor durumu. 20-30 sn dereceye baktı. Yanlış olduğunu düşünüp düzeltilmesini beklemiş. Bu maddenin adı Ledecka’nın Bakışı da olabilirmiş.
Üstelik, 26. sırada yarışıp en iyi dereceyi yapan Ledecka aslında snowboardcuymuş ve yarıştığı dalda en iddialı isimmiş. Bu kadar yıllık spor seyirciliğimde aynı olimpiyatta 2 ayrı disiplinde yarışan sporcu bile görmedim, bırakın 2 madalyayı (bazı 100 metreciler uzun atlama da yapar ama ikisi de aynı atletizm disiplininde). Zaten ’20’lerden beri yapılmamış. Bir de en iddialı isim Amerikalı Shiffrin’den aldığı ödünç kayaklarla yarışmış. (Bugün ny times’ta gördüm, Shiffrin 35 çift kayakla gitmiş, normalde 70 çiftle gidermiş). Snowboard’da ne yapacağını merakla bekliyorum. Cmt imiş.
Elise Christie laneti:
Gugıl’da British skater deyince ilk çıkan onun wiki sf.sı. Kısa pist sürat pateni bir G.Kore sporu. Çinliler filan da iyi artık. Hollandalılar (onların milli sporu uzun pist olsa da), Macarlar, Ruslar, İtalyanlar filan da var. Ama Britanyalılar yok. Aslında Britanyalılar 2-3 dal hariç genelde kış Olimp.larında yok. O yüzden bir Britanyalı’nın dünya şampiyonu, hatta tüm mesafelerdeki derecelerin toplamını kapsayan overall puanlamada dünya şampiyonu olması bayağı bir olay. Hakkında yazılanlara bakınca seveni kadar itici bulanı da çok.
Hikayesini geçen gün yarışını izlerken öğrendim. 2014: Christie 3 daldan en az birinde medal umuduyla geliyor Christie. 500 metre finalinde İtalyan Fontana ile çarpışıyor ve hatalı bulunup diskalifiye ediliyor. O sırada G.Koreli’nin de düşmesine neden olduğundan Koreliler onu sosyal medyada ölümle tehdit ediyor. (Kore’de milli spor demiş miydim?) 1500 metre elemesinde serisini kazanıyor, ama finiş çizgisinin 1 santim yanından geçtiği için eleniyor (çok çok nadir görülen birşeymiş, zaten o çizgi çok net değil). Diğer tarafta da yine Fontana varmış, ondan uzakta kalmaya çalışmış. 1000 metre yarı finali, yine kaza-yine diskalifiye. Ne berbat bir spor bu.
2018: 2017’de dünya şampiyonu olup gelmiş. 500 metre elemelerinde 2 kere Olimpiyat rekorları kırmış. Finalde yine kaza, bu sefer diskalifiye olmamış ama neye yarar, düşüp 4. olmuş. 1500 metre yarı finalinde Çinli’ye çarpıp diskalifiye olmuş. O sırada sakatlanıp hastanelik olmuş.
Ben 1000’i izledim. Sakatlıktan dolayı yarışıp yarışamayacağı belli değilmiş. Ama yarıştı. Hemen başta düştü. İlk turda düşme olunca tekrar başlıyor. Tekrar başladı, 2. olup turu geçti. Yürüyemediğinden koçunun kucağında çıktı. Ama hakemler uzun uzun izleyip sarı kartla elediler (diskalifiyeden de ağır galiba). Bir virajda yanındaki Pol.lı’ya bariz ittirmişti. İşin tek iyi noktası, hakemlerin kararını koçuyla birlikte endişeyle bekleyen Pol.lı’nın o kararla tur atlaması oldu zaten.
Yani 2 Olimp.’ta 6’da 6 oldu. Rakiplerinden, 2014’te düşürdüğü Fontana’nın toplam 8 madalyası olmuş mesela. “2022’de döneceğim” demiş Christie. Ama 31 yaşında olacak. Pek o yaşta başarılı olunacak spor değil.
BBC’nin onunla ilgili makalesinden: “Say what you like about Elise Christie, but when it comes to drama, the British speed skater is pure box office.”
Queen is dead, Princess is the new Queen:
Artistik patinajın bayağı bir süredir sorunu yıldızsızlık. Pluşenko’dan beri erkek ve karakteristik bir yıldız gelmedi mesela. Erkekler demişken İspanyol Javier Fernandez hiç fena değil. Ama patinajın asıl yıldızı kadınlarda. Evgenia Medvedeva çok önemli bir yıldız. Daha da olacak. Büyüklerde daha 3. sezonu, katıldığı 2 dünya şamp.ını da kazandı, sayısız dünya rekoru kırdı. Medvedev/a ayı demekmiş bu arada.
Geçen haftaki takım yarışmalarında Rusya adına kısa programda Medvedeva yarıştı, süperdi. Serbest programdaysa Zagitova’yı yarıştırdılar, o da çok çok iyiydi. Daha 15 yaşında ve Medvedeva’nın dünya rekoru puanının sadece 2 puan aşağısını aldı, sanırım gelmiş geçmiş en yüksek 2. puan. Yani, müthiş bir bireysel yarışma olacağını gösterdi. Puanlamada arkasında tüm takım vardı. Medvedeva uzanıp omzuna filan vurdu. Aslında orada sakatlamayı isterdi gibi düşündüm. Medvedeva’ya kraliçe, Zagitova’ya da prenses diyorlarmış. Kraliçe de 23-25 olsa neyse, o da daha 18.
Kısa program Çarş.’ydı, hiçbir kanal yayınlamadı. Eurosp başka şeyler yayınlıyordu, trt onu da yapmadı. Oysa zaten trt’nin izlenebildiği neredeyse tek dal artistik patinaj. Haber spikerliğinden spora geçen Zafer Akyol’un (kendime not: Zafer Kiraz değil) hevesi sayesinde. Ama böyle bir yarışmayı bile yayınlamadılar. Zaten o kurumda ne yayınlamasını gerektiğini bilecek, seçecek ve biraz olsun bilgi sahibi olan bir yayın akıl kalmadığı belli. Kısa program çok önemli olabiliyor, buz dansında 2. olan Rus çift müthiş bir serbest programa rağmen kaybetti. Neyse, birara verirler diye sonuca da bakmadım. Final Cuma, erken başlayacak ama sıra ikisine geldiğinde nispeten makul saatler olabilir.
Sonra neler oldu: Bir gün sonra yine göründü Christie. Kendisi yarışırken değil, pist kenarında. Sevgilisi Macar Sandor Liu da iddialıydı ve bireysel 3 yarışta da tek madalya alamamıştı. Ama 5 bin bayrağı kazandı Macarlar. İlk sarılan o oldu. O ana dek “benim lanetim mi bulaştı ki” diye endişe etmiştir herhalde.
2 gün sonra, kadınlar serbest program vardı. Beklediğim kadar varmış. Meğer yayınlanmayan kısa programda Medvedeva dünya rekoru kırmış. Sonra Zagitova o rekoru geliştirmiş. Serbest programda tabi ki tüm gözler ikisinin üerindeydi. Ve bindeliğe dek aynı puanı aldılar. Yani kısa program farkıyla Zagitova kazandı. Medvedeva kaldıramadı, ağlamak da değil, ağlarmış gibi yaptı -bir tür starlık sendromu. O sıradaki 2. ve 3.yle beraber souçları bekleyen Zagitova’ysa sadece gülümseyerek başını öne eğdi. 15 yaşında olan çok daha olgun çıktı. Zaten o tamamen şampiyon doğmuş. İnanılmaz özgüvenli. Ve buzda az da olsa bir fark var. Bir balerin gibi kayıyor, çok akıcı. Medvedaysa uğraşıyor, puan toplamak için teatral öğeler ekliyor, ama yetmiyor. Tam Salieri – Mozart ilişkisi. Olgunluk kısmı hariç:)
3 gün sonra Ledecka’nın (Ledeckaya okunuyormuş meğer bu Çek kadın isimleri) diğer disiplini vardı. Hiç snowboard slalom izlememiştim. 2 yarışmacının yanyana kayması gereksiz bir stres bence. Ama çok zor bir dal. Dönüşlerde kayak resmen dik oluyor, o yüzde düşen çok oluyor. Kayak slaloma da çok benzemiyor, yapılış anlamında.
Ledecka’ya çok büyük bir ilgi vardı. O da resmen kapanmıştı. Kafasını bile kaldırmıyordu eleme turlarını kazandıktan sonra. Ve tüm yarışlarını farklı kazandı. Hani neredeyse snowboard slalomu domine ediyorum, bir de kayak slalom deneyeyim demiş. Gerçek anlamda tarih yazdı. Sonra biz hala sonuncu olan sporcularımızı övelim. Gittikçe, hatta hızla K.Kore oluyoruz. Henüz tam olmadıysak.
Böyle yazıyla olmayacak. En iyisi 1-2 güne videosunu edit edip göstereyim.