h1

Melankoli tüm hücrelerime sızıyor, NBC de kapıda bekliyor

6 Ocak, 2009

İçimden gelen şeyler: 1 ay evden çıkmamak, birkaç gün uyumak, saatlerce bir noktaya gözlerimi dikip bakmak. Fazla değil, normal duygulanımlar bile bünyeme yasaklansın istiyorum. Kritik bir seviyeye gelince alarmlar çalsın, doktorlar gelsin, beni uyutsun. Kaza geçireyim (Yeni Hayat misali), kazadan sonra günlerce uyutulayım. Gerçi kalıcı bir hasar olmaması nasıl garanti edilecekse. Belki de o yüzden o kitabın altadı ‘bir kitap okudum hayatım değişti’ idi. Kitaba kandım, sakat kaldım.

Yıllar önce bu ruh halime uygun, uzun ve duru (duru: sıkıcı’nin iyi hali), daha doğrusu, durgun planlar içeren küçük birşey yazmıştım (çiziktirmiştim). O aralar bu tarz birkaç Hong Kong filmi olmuştu çok hoşuma giden, ama henüz bu planların filmini yapan Nuri Bilge Ceylan’ı seyretmemiştim. Sanırım kısa zaman öncesinde Mayıs Sıkıntısı vizyonda oynamıştı, ben de birkaç gün sonra Ankara Film Festivali’nde seyredecektim. O şeyin yazıldığı kız hayran olmuştu o filme; ben de bir gece filmin devasa afişini, yine festivaldeki başka bir film sırasında -filmi de fazla kaçırmadan- Dil Tarih Coğrafya’nın iyi korunan binasından yürütmüştüm (meşakkatli ama iyi bir iş olmuştu doğrusu).

Bir de Washington’a ilk gittiğimde bir Türk filmleri programında oynamıştı Mayıs S.. Okuldan Çinli bir kızla gitmiştik.

Sonraki iki filmini kaçırdım. 3 Maymun bahsettiğim gibi yarım kalmıştı filmde ismim anons edilince. Bir de adamın sıcaklığını yakından gördüm Ekim ayı içinde.

NBC ile ilk münasebetim bunlardan yıllar önceydi ama. Ankara Film Festivali’nin kısa film yarışmasına katılmıştı Koza ile. Seyretmemiştim ama profesyonelliği ile çok övgü almıştı film. Adamın festivale gönderdiği kaset festival bitiminde benim kaset arşivimde yerini almıştı. Ama yıllar boyu öyle durdu. Taa soonra, Mayıs Sıkıntısı’nın Koza-Kasaba ile bir üçleme olduğunu okuyunca aa, demiştim, o Koza bende. O zaman seyrettim, sonraki iki film için iyi bir alıştırma gibiydi. O sırada okulda gösterdiğim filmlerden önce bir kısa film gösteriyordum (biraz işkence eder gibi). Bir filmden önce de Koza’yı göstermiştim.

Geçen gün, zamanında burada bıraktığım birsürü kutuyu incelerken yine elime geçti Koza. Adamın profesyonel olduğu festivale gönderdiği kasetten belli. Hangi kısa filmci kasedine bir kapak yapar, hem de böyle iyi bir kapak?
img_0526

Ne mutlu size ki seyredeni çok çok az olan Koza, Kasaba’dan önce oynuyor Çarşamba gecesi, e’de (cnbc-e’de). Devamında ayboyu, Mayıs S., Uzak, İklimler… O fotoğraf karesi görüntüleri tabiy ki sinemada seyreylemek gerek, aynı şey olmaz (sanırım özellikle Uzak’ta), ama yine de önemli bir fırsat bu -benim gibi seyretmediği olanlara-.

13 yorum

  1. Koza ve Kasaba’yı izlememiştim. Ama diğerlerini de yeniden kaçırmadan izlemeyeceğim. Evet aynen Simon, tam da bu sıralar “melankoli tüm hücrelerime sızıyor”ken, Nuri B. Ceylan izlemek istiyorum, sıkıntı tavan yapsın istiyorum. “Dahası yok bunun” olsun. Ne olacaksa olsun höff.


  2. izlemeyeceğim =izleyeceğim. sorry


  3. çok afedersiniz, NBC’nin yekta kopan’la söyleşisinde salıları dendiğine emin gibiyim. ama salı değil, çarşambalarıymış. oysa doğru, 7’sinde başlıyordu. umarım bugün ‘bak bu da konuşuyor’la karşılaşıp kötü bir film sürprizi yaşamamışsınızdır.


  4. Merhaba Aziz,

    Film Uzak harika, degil mi?
    Benim icin NBC MUHTESEM yonetmen 🙂

    Ama 3 Maymun gormedim? Guzel mi?

    PS: “Dil Tarih Coğrafya’nın” ne demek?

    Why are “Language”, “History” and “Geography” listed back to back?

    Tesekkur ederim – iyi gunler,

    Suleyman.


  5. selam suleyman. dil tarih coğrafya, ankara üniversitesinin bir fakültesi. ankara’nın en eski fakültelerinden olduğu için bayağı ünlü. bir film festivalinde onların salonu kullanılmıştı.

    uzak, iyiymiş, ben de onu seyretmedim. ama mayıs sıkıntısı’nın ayrı bir tadı var bence, özellikle ilk döneminde.
    3 maymun’la ayrı bir döneme girdiğini düşünüyorum nbc’nin. naif, saf bir tarzdan daha profesyonel, ince kurgulanmış bir tarza.


  6. Yekta Kopan’a güvenme Simoncuğum!
    :)))


  7. Yekta Kopmuş:)

    Simon evet o kötü sürprizi yaşadım. Dün akşam, NBC filmi beklerken Travolta ile karşılaşmak berbattı.

    Neyse…Canın sağolsun, bu gece izleriz.


  8. Selam Aziz 🙂

    OK – Anladim…Cok tesekkur ederim.

    Dil Tarih Coğrafya = “Social sciences” gibi…

    Ankara Universitesi bilmiyordum. Simdi ogrendim.

    I Googled “Dil Tarih Cografya” ve bina fotograf gordum. Cok guzel 🙂

    http://www.dtcf.ankara.edu.tr/

    NBC hepsi filmler gormek istiyorum.

    Iyi gunler,
    Suleyman.


  9. Bu defa Y.K. sürprizi olmadı ve seyrettik. Ve çok beğendik. 🙂


  10. NBC ve zeki demirkubuz…filmleriyle gönlümüzü fethetmiş şaheser yönetmenler..3 maymun un başlangıç ve bitiş sahneleri müthişti.


  11. evet ya, DTCF tam sosyal bilimler. bu kadar uzatmak tam gereksiz bir isim olmuş, süleyman (ismim aziz olarak kazınmasın sonra kafalara:)


  12. çeşitli Y.K.’ların cirit attığı bir yazım vardı benim, çavdar hanımcım. onu hatırladım.


  13. zizucum, geçenlerde süt’te oynayan genç oğlan bir tv programındaydı. “ben zeki demirkubuz, semih kaplanoğlu, reha erdem, nuri bilge ceylan’ın mahşerin dört atlası (yoksa kare as mıydı?) olarak görüyorum. onların filmlerinde oynamak isterim” dedi. o zaman farkettim, gerçekten de böyle öne çıkan bir dörtlü oldu. gerçi bence de s.kaplanoğlu ve r.erdem henüz diğer ikisi kadar ispatlamadılar sanki kendilerini. ya da ben çoğu eserlerini görmedim. bir de tabi, o dörtlüye yanaşan yeşim ustaoğlu sayılmalı.
    bunlardır, bizim sinema alemimizi uzun yıllar boyunca ‘iyi’ kılacak isimiler.



Yorum bırakın